Çağımızın en popüler iletişim araçlarından olan ve internette birçoğumuzun sahip olduğu E-Mail’in Yaratıcısı Ray Tomlinson Hayatını Kaybetti
Günümüzde kullandığımız E-maillerin ve @ işaretinin babası, Teknoloji ve özellikle mailleşme adına önemli fikirlerin babası olan Tomlinson geçirdiği kalp krizi sonrasında hastahaneye kaldırıldı. Ancak tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Ray Tomlinson‘u şu anda okuduğunuzda tanımamış olabilirsiniz. İnternet kullanıcılarının bir çoğu adını bile hiç duymamış durumda. Her ne kadar tanımasak da, Ray Tomlinson, Günümüzün en popüler haberleşme yöntemlerinden e-mail’i bularak internet tarihine adını altın harflerle yazdırdı bile.
İnternet kullanıcılarının neredeyse hepsinin sahip olduğu ve ne mail gelmiş acaba diye kontrol ettiği e-mail kutularından tutun, maillerde kullanılan @ işaretine kadar, herşey Ray Tomlinson’un fikriydi. İnternet aleminin en yararlı ve en çok kullanılan nimetlerinden olan e-mail’lerin babası Ray Tomlinson’un adının bile duyulmaması ile oldukça kötü bir durum.
Ray Tomlinson hayatımıza “e-mail” kavramını yerleştiren ve bu denli çok konuşulan bir iletişim aracının da babası. İlk olarak 1970 yılında çalışmalarına başladığı bir algoritmadan sonra, Yazdığı algoritma ile beraber e-mail kavramını hayatımıza getiren Ray Tomlinson, ilk E-posta’yı da 1971 yılında attı (Acaba kime attı diye düşündünüz dimi ? Aynı Telefonun icadı olayı gibi) İnternet aleminde bu denli çok kullanılan bir hizmetin, fikir babası maalesef kalp krizi geçirdi ve tüm müdahalelere rağmen hayata gözlerini yumdu.
74 yaşında hayata gözlerini kapatan E-posta’yı ilk bulan ve @ işaretinin de babası Ray Tomlinson, günümüzün en popüler iletişim ağlarının babası olarak tarihe adını yazdırdı. En azından vefatı sonrasında adı “E-posta” ve “@” işaretini her kullandığımız da yaşatılacak.
İnternet aleminde sadece 1 günlüğüne E-mail yönteminin devre dışı kalması, nelere mal olur diye hiç düşündünüz mü? Bence düşünseniz iyi edersiniz. Çünkü öyle kötü bir hal alır ki, bu sefer gerçekten de E-mail’in kurucusuna teşekkürü borç biliriz.
Bu arada İlber Ortaylıya benzeten bir tek ben miyim acaba ?